Divan edebiyatı sahasındaki metinlerin dikkatle incelenmesi ve içlerindeki her ayrıntıya önem verilmesi, sonraki çalışmalar için aydınlatıcı ve yol gösterici bir mahiyet arz etmektedir. Zira her ne kadar başlangıç ve bitişi konusunda hüküm vermek mümkün olsa da yayıldığı coğrafya bakımından bu edebiyat geleneğinin sınırlarını çizmek oldukça zordur. Söz konusu geniş sahadaki her ayrıntı, ardında büyük bir edebî birikim barındırabilmektedir. 16. yüzyıl şairlerinden Emîrî hakkında yapılan çalışmalar bu cümledendir. Edebî kaynaklarda hakkında bilgi bulunmayan Emîrî’nin, dikkatli araştırmacıların çalışmalarıyla ilim âlemine tanıtılmasından sonra devam eden incelemelerde hayatı ve eserleri hakkında detaylı ve önemli bulgulara ulaşılmıştır. Öncelikle belirtmek gerekir ki Emîrî, yazdığı 4 divan ve 14 mesneviyle yaşadığı asrın en üretken isimlerinden biri olmuştur. Bu 18 eserin ortak özelliği, içlerinde Farsçanın çok yoğun bir şekilde kullanılmış olmasıdır. Gelenek içerisinde Farsça şiirler söyleyen ya da doğrudan bu dilde yazılmış divan hazırlayan şair sayısı bir hayli fazla olduğu için Emîrî’nin bu tavrının bir ayrıcalık olmadığını söyleyebiliriz. Ancak Farsçadan tercüme edilen mesnevilerdeki Farsça beyit sayısının fazlalığı bakımından onun, eşine az rastlanır bir şair olduğu hemen dikkat çekmektedir. “Farsçadan Farsçaya tercüme” şeklinde nitelenebilecek bu durum, onun mesnevilerinin belirleyici özelliğidir. TwitterFacebookGoogle+
Kullanacağınız kredi kartının ticari veya bireysel olması durumuna göre taksit seçenekleri değişebilir. Taksit seçenekleri liste fiyatı üzerinden görüntülenmektedir. İndirimli fiyatlara göre taksit seçeneklerini ödeme sayfasından görüntüleyebilirsiniz.