Çocuk yasta devsirilerek Istanbul’a getirilen Arnavut kökenli devlet adamimiz Koçi Bey hakkinda çok az bilgiye sahibiz. Topkapi Sarayi’nin kalbinde, Enderun’da egitilip yetistirilmis, bilim ve siyaset alanlarinda bilgili, zamaninin seçkin kisilerinden biriydi. Küçük yasta tahta çikan Sultan IV. Murad’a 1631 yilinda sundugu devlet idaresi ve saltanat islerindeki sorunlara geçmisteki örneklere dayanarak önerdigi tedbirleri içeren ünlü risalenin sahibidir. Bu küçük, ama degerli eserinde sundugu açiksözlü ve dürüst öneriler sayesinde IV. Murad’in yakin dostu olup onunla Bagdat Seferi’ne çikmistir. IV. Murad’in ölümünden sonra tahta çikan I. Ibrahim’e de devlet teskilati hakkinda ikinci bir risale sunmustur. Yüzyillar öncesinden gelen bilgilerin ve önerilerin özetlendigi bu kitabi okuduktan sonra aradan neredeyse 400 yil geçmis olmasina ragmen Osmanlidan günümüze devlet idaresindeki ana sorunlarda pek bir degisiklik olmadigi hissine kapilacaksiniz... Padisahimizin malumu oldugu üzere Osmanogullarinin ulu soylarindan gelen padisahlar arasinda, her seyden önce memleketinin genisligi, hazinenin çoklugu ve ululuk yönünden en üst mertebeye çikani merhum ve magfur Sultan Süleyman Han’di. Ve yine âlemin bozulmasina sebep olan haller dahi onun zamaninda ortaya çikti; ama devlet gücünün en üst mertebesinde oldugu için belirtileri o zamanda duyulamasa da birkaç senedir ki artik görülür oldu. Nedimler ve diger yakinlar, padisahin huzur-i hümayununda kendilerine yer ve rütbeler bulup, saltanat islerine müdahale eder, vezir-i âzamlara nice olmayacak teklifler eder oldular. Eger onlar isteklerine müsaade etmezlerse hepsi gönül ve fikir birligi edip, huzur-i hümayunda firsat buldukça haklarinda nice iftiralar edip, padisahin gazabini hiç durmadan kiskirtarak günahsiz yere kimini katl, kimini sürgün ettirdiler ve kiminin de varini yogunu aldirip, pek çok hakaretlere ugrattilar...