Cavidan Name

Fazlullah Esterâbâdî, on sekiz yasina geldiginde bir çoban kepenegi ile haccin yolunu tuttu. Kâbe’den dönüste Tebriz’e ugradi. Tebriz'de bir rüya gördügünü ileri sürdü. Bu rüyaya göre Hz. Âdem, Hz. Isa ve Hz. Muhammed Allah'in halife-leri, kendisi ise Mehdi ve Mesih’tir; peygamberlerin ve velilerin sonuncusudur. Böylece peygamberlik kendisine intikal etmis ve Tanrisallik devri baslamistir.Bu rüyayi açikladiktan sonra Tebriz ulemasi tarafindan kâfir ilan edilen Fazlullah, bunun üzerine Isfahan'a giderek bir magarada inzivaya çekildi (778/1376). Daha sonra Damgan'a giden Fazlullah, Mogol Imparatoru Timur'u Hurûfîlige davet etti. Ancak fikirleri seriata aykiri görüldügünden Timur tarafindan tutuklan-masi emredildi. Semerkand'da ulema ile bir toplanti yapan Timur, verilen fetva uyarinca onun idamina hükmetti. Mîrân Sah tarafindan yakalanan Fazlullah, Alincak Kalesi'nde hapsedildi ve yapilan mahkeme sonunda (796/1394) ayni yerde boynu vurularak idam edildi. Fazlullah’in ölümü Hurûfîleri durduramadi; bu kez de Mogollardan uzakta Bizans ile bir ölüm kalim savasina girmis olan Fatih'in Osmanlisinda ortaya çiktilar... Sarayina kadar girip genç Fatih’i Hurûfîlige ikna ettiler. Fatih'in Hurûfîlere bu yakinligi Osmanli bürokrasisini ürkütmüs, Hurufîligin saraya girmesi yasaklanmis ve büyük bir Hurûfî kiyimi yapilip Edirne'deki Yeni Cami bahçesinde yüzlerce insan yakilmisti (1440).Elinizdeki bu eser, Fazlullah'in en önemli eseri olan Câvidân-Nâme'nin Dervis Murtaza tarafindan yapilan Türkçe tercümesidir. Câvidân-Nâme, dünyada ilk defa bu eserle kitaplastirilarak okuyucuyla bulusmaktadir.